Başkalarından sakladığınız bir sırrı düşünün. Uzun sürmemeli; davranış bilimcisi Michael Slepian, herhangi bir zamanda ortalama olarak on üç sır sakladığımızı tespit ediyor. Dünyanın dört bir yanından 50.000'den fazla katılımcıyı içeren araştırması, en yaygın sırların söylediğimiz yalanları, hırsları, bağımlılıkları, zihinsel sağlık sorunlarını, gizli ilişkileri ve mali mücadeleleri içerdiğini gösteriyor.
Sırlarımız bize ağır gelebilir. Yine de Slepian, sır saklama yükünün nadiren bir sırrı gizli tutmak için harcanan işten kaynaklandığını öne sürer. Aksine, sırlarımızın ağırlığı, onları başkalarının desteği olmadan tek başına taşımaktan gelir. İtibarımızı, ilişkimizi, sevdiğimiz birinin duygularını ya da kişisel ya da profesyonel bir hedefimizi korumak için motive olmuş olsak da, açık olan bir şey var: İç dünyamızın bir kısmını geride tutmak çoğu zaman yalnız ve tecrit edicidir. Ama Sırların Gizli Yaşamı size bunun olması gerekmediğini gösteriyor.
İnsan davranışının en evrensel, ancak en az anlaşılan yönlerinden birine dair taze içgörülerle dolu olan The Secret Life of Secrets, aşağıdaki gibi sorulara büyüleyici ve yeni bir ışık tutuyor: Çocuklar hangi yaşta gizlilik için bilişsel kapasite geliştirirler? Bütün sırlar aynı zihinsel yükle mi gelir? Sırlarımızı, ilişki kurmak, bağlantı kurmak ve bilinmek için insani arzularımızla nasıl uzlaştırabiliriz? Sırlarımızı ne zaman itiraf etmeliyiz? İdeal sırdaşı kim yapar? Ve bazı sır türlerini saklamak gerçekten refahımızı artırabilir mi?
On yılı aşkın özgün araştırmadan yararlanan The Secret Life of Secrets, sırların hayatımızı saran şaşırtıcı yollarını ortaya koyuyor ve onlarla yaşamayı kolaylaştıran bilim temelli stratejiler sunuyor. Sonuç, zihnimizin iç işleyişine, ilişkilerimize ve kim olduğumuza dair algımıza açılan nadir bir penceredir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder